Farkında olmadan deliriyoruz: İşte sosyal medyanın ruh sağlığına olan 11 etkisi
Sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki etkileri konusunda yapılan araştırmalar büyük gerçekleri ortaya çıkardı. İşte bu konudaki mevcut araştırmaların vardığı ruh sağlığı sonuçları
Sosyal medyanın hayatımızdaki yeri anlatılmaz. Kimimiz birkaç saatini, kimimiz birkaç saatin de üstünde sosyal medyada Instagram hikayesi izlerken ya da Facebook gönderisi okurken harcıyor. Araştırmalar da günde ortalama iki saatimizi sosyal medyada geçirdiğimizi gösteriyor. Peki sosyal medyada zamanımızı harcarken ruh sağlığımızı da harcıyor muyuz? Bu konuya yoğunlaşıp araştırma yapan uzmanların vardığı sonuçları sizin için derledik.

1 16

1.Stres
İnsanlar gündelik stres ve sıkıntılarından uzaklaşmak isteğince ilk durağı kaçınılmaz olarak sosyal medya oluyor. Ancak yapılan araştırmalar sosyal medyanın stresi gidermek yerine daha fazla strese yol açtığını söylüyor.
1800 kişi üzerinde yapılan araştırmalar kadınların erkeklerden daha fazla stres girdiğini gösteriyor. Başkalarının kendi stresini paylaştığı Twitter ise sosyal medya içinde en büyük stres kaynağı. Fakat ilginçtir ki kadınlar Twitter kullandıkça daha az strese giriyorlar. (Araştırmayı yapan insanların yalancısıyım hanımlar)
2 16

2. Ruh hali
2014’te Avusturyalı bir grup araştırmacı 20 dakikalık Facebook kullanımının ardından kişilerin ruhsal durumunun inişe geçtiğini gözledi. Uzmanlar bunun nedenini insanların Facebook’u zaman kaybı olarak görmelerine bağlıyor.
Başka bir araştırma ise iyi veya kötü ruh halinin kişiler arasında sosyal medya üzerinden bulaşıcı hastalık gibi yayılabileceğini gösteriyor. Örneğin, kötü hava koşulları hakkında bir paylaşım görülünce kişinin ruh hali de buna bağlı olarak değişiyor.
3 16

3. Kaygı (Anksiyete)
Araştırmacılar sosyal medyanın tetiklediği endişe, huzursuzluk, uyuma ve konsantre güçlüğü gibi belirtileri inceledi. Yedi veya daha fazla sayıda sosyal medya platformu kullanan kişilerin, en fazla 2 platform kullananlara kıyasla üç kat daha fazla genel endişe semptomları taşıdıkları fark edildi. Yani, sosyal medyada fazla sayıda platformda zaman geçiriyorsanız bu belirtileri kendinizde hissetmeniz kaçınılmaz gibi.
4 16

4. Depresyon
700 öğrenci üzerinde (öğrenciler candır) yapılan iki araştırmada; moral bozukluğu, değersizlik hissi, umutsuzluk gibi depresyon belirtilerinin sosyal medya üzerinden yapılan etkileşimlerin kalitesiyle ilgili olduğu görüldü. Negatif etkileşimde bulunanlar daha fazla depresyon belirtisi gösterirken, toz pembe paylaşımlar daha az depresyon belirtisi gösteriyordu.
5 16

Fakat araştırmacılar, sosyal medyanın depresyonun erken teşhisinde nasıl kullanılacağı konusunda da çalışmalar yapıyor. 476 kişinin Twitter paylaşımları incelenip hazırlanan kategorilere göre, henüz depresyon belirtileri ortaya çıkmadan, vakaların %70’inde depresyon öngörüsü doğru bir şekilde yapılabilmişti. (Bana böyle şeylerle gelin)
6 16

5. Uyku
İnsanlar doğası gereği geceleri karanlıkta geçirmeye alışkın bir canlı. Oysa artık gece gündüz durmadan yapay ışığa maruz kalıyoruz. Araştırmalar bunun vücutta uykuyu düzenleyen melatonin hormonunu engellediğini, özellikle akıllı telefon ve dizüstü bilgisayarların yaydığı mavi ışığın uykuya engel olduğunu ortaya koyuyor.
7 16

Geçen yıl 18-30 yaş arası 1700 kişi üzerinde yapılan başka bir araştırmada, uyku bozuklukları ile ekrandan yayılan mavi ışık arasında doğrudan bir ilişki olduğu saptandı. Yani uyumadan önce yatakta ‘’dur azıcık şu storiyi de izleyeyim, ay yatmadan şuna da bakayım’’ derseniz uyku düzeninizin bozulması olası.
8 16

6. Bağımlılık
Bazım araştırmacılar tweet atmayı engellemenin sigara ve alkolden daha zor olduğunu söylüyor. Sosyal medya bağımlılığı mevcut ruh sağlığı bozuklukları arasında yer almıyor ancak bu bağımlılık internet bağımlılığı kategorisine giriyor ve bu resmen kabul edilmiş bir sorun olarak kabul ediliyor.
9 16

2011’de Nottingham Trent Üniversitesi, daha önce yapılmış 43 araştırmayı inceledi ve sosyal medya bağımlılığının bir ruhsal sağlık sorunu olduğunu kabul etti. Hatta ve hatta tedavi gerektirecek bir sorun olduğunu sonucuna vardı. Gerçek yaşamında daha az sosyal ilişkisi olan insanların bu bağımlılığa daha yatkın olduğu görüldü.
10 16

7. Özsaygı
1500 kişiyle yapılan bir araştırmada, (ne kadar çok araştırma yapılıyormuş ya la) katılımcıların yarıdan çoğu sosyal medya sitelerinin kendilerini yetersiz hissettirdiğini söylüyor, 18-34 yaş arasındakilerin yarısı ise kendilerini çekici görmediklerini belirtiyordu. 2016 yılında yapılan başka bir araştırma, başkalarının özçekimlerine bakmanın kişinin özsaygısını azalttığını ortaya çıkarttı. Zira kişi, başkalarının en mutlu olduğu anları gösteren paylaşımlarıyla kendisinin o anki halini kıyaslıyordu.
11 16

8. Esenlik
2013'te 79 kişiyle yapılan bir araştırmada, Facebook'ta uzun zaman harcayanların sonradan kendilerini kötü hissettikleri ve zamanla yaşam tatminlerinin azaldığı görüldü. Sosyal medyanın esenlik üzerindeki etkileri belirsiz olmakla birlikte, sosyal bakımdan izole olmuş insanların esenliğini olumsuz etkilediği düşünülüyor.
12 16

9. İlişkiler
Romantik ilişkiler de sosyal medyadan etkileniyor. Araştırmalar, eşlerin karşı cinsten birini Facebook'a arkadaş olarak eklediklerinde kıskançlık sorununun gündeme geldiğini gösteriyor. Özellikle kadınlar Facebook'ta daha fazla zaman harcadığından bu duyguları da daha fazla yaşıyor.
13 16

10. İmrenme
600 yetişkinle yapılan bir araştırmada, yaklaşık 200 kişi sosyal medyanın kendilerinde başta öfke olmak üzere olumsuz duygular yarattığını ve bunun imrenme duygusuna dayandığını söylüyordu. Fakat imrenmenin yıkıcı bir duygu olması gerekmediğine ve insanları daha fazla çaba göstermeye sevk ettiğine inananlar da var.
14 16

11. Yalnızlık
19-32 yaş grubundan 7 bin kişi ile yapılan bir araştırmada, sosyal medyada fazla zaman geçirenlerin sosyal izolasyon yaşama ihtimalinin iki kat fazla olduğu görüldü. Sosyal medyada geçirilen zaman yüz yüze iletişimin yerini alabiliyor ve insanların kendilerini dışlanmış hissetmesine neden olabiliyor.
15 16

Sonuç
Birçok alanda kesin sonuçlara varmak için henüz yeterli bilgi yok. Ama veriler, kişilik özelliklerine ve önceki koşullarına bağlı olarak sosyal medyanın kişileri farklı etkilediğini gösteriyor.
Sosyal medyanın aşırı kullanımı elbette zarar ancak dozunda kullanıldığında oldukça iyi bir sosyalleşme aracı olduğu yadsınamaz. Bu yüzden, sosyal medyaya küsmeyin ama sosyal medyasız da kalmayın. Seviliyorsunuz, kıps.